Ordu’da şöyle bir çevrenize bakıyor musunuz? Bakma fırsatınız olmadıysa bu ayki sayımıza şöyle bir göz gezdirin farkı fark edeceksiniz...

Aslında çoğu insan için önemsiz gibi görünebilir. Çünkü birçoğumuza göre Ordu, sadece Kumbaşı ve Cumhuriyet mahallesi arasında kalan kısımdan ibaret değil mi? 

Yani, Altınordu'ya ne yapılırsa yapılsın Ordu'ya yapılmış varsayıyoruz. Ancak totale baktığınızda meğer Ordu'nun ne kadar eksiklikleri varmış demekten de kendimizi alamıyoruz. 

Bakın, bir tarafta 300 milyon dolarlık bir devlet yatırımı başladı. Yıllardır atıl durumda bırakılan Şehit Temel Şimşir Vapuru, Ordu'da âdete insanları deniziyle yeniden buluşturdu. Gülyalı'da yıllardır yılan hikâyesine dönen Çikolata Park Kafe açıldı. Ünye'de yine yıllar önce sözü verilen, ama bir türlü çivi çakılamayan Ünye Port Konteyner Limanı için çalışmalar başladı. Avrupa'nın, Asya'nın ve Amerika'nın bir çok ülkesinde, kentinde görüp de imrendiğimiz bisiklet ve koşu ve yürüyüş yollarımız artık çoğaldı. 

Çambaşı Yaylası, Boztepe rüya gibi bir hale geldi. Perşembe'den Fatsa'ya giderken yıllardır bakıp bakıp geçtiğimiz Hoynat Adası artık bakıp bakıp seyrine doyamadığımız bir mekan oldu. 

Daha neler neler...

Düşünebiliyor musunuz? Ordu gerçekten çok güzel oldu. Metropollerde yaşayanların sıradan bir Anadolu kenti dedikleri Ordu, artık herkesin adıyla anmaya başladığı 'Ordu' oldu. Gelen ünlülerden bunun ne denli kıymetli bir hazine olduğunu görmemek mümkün değil. İşte bunların hepsini yapan, hayata geçiren, hem bakanlık yaptığı yıllarda, hem de bugün Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde bu şehre yaptığı hizmetlerle, kattığı değerle Hilmi Güler Başkanımıza teşekkür etmek gerek miyor mu? 

Burnumuzun dibinde Samsun'un 'Çitflik' olarak bilinen İstiklal Caddesi'ni kıskanırken, artık hem şehir içinde, hem de sahil şeridinde Samsunlular bizi kıskanır oldu. 

Samsun, yapılan hizmetlerle daha da Metropol bir hale geldi, ancak burnunun dibindeki denizden her geçen gün daha da uzaklaşırken, biz tüm bunları deniziyle barışık bir halde yaşamaya devam ediyoruz. Bunun için de Başkan Güler'e bir teşekkür daha etmeliyiz diye düşünüyorum.

Yıllardır kısır çekişmeler, egosu tavan yapmış yöneticiler yüzünden bir kenara bırakılan Ordu'da yapılan ve yapılmaya devam edilen hizmetlerle biz de diyoruz ki, artık mazeret yok. Yapılanı önce takdir etmeyi, sonra yapanı da alkışlamayı unutmamamız gerekiyor. Çünkü hepimiz bu şehirde yaşıyoruz.

Kalın sağlıcakla...